Sayfalar

Bu Blogda Ara

28 Haziran 2009 Pazar

Yaş 17, kilo 4,5




60 santimlik boyu, 4,5 kilo ağırlığı ve 17'lik yaşıyla dünyanın en küçük, en mini minnacık adamının Katmandu'daki Banglung bölgesinde yaşadığını biliyor muydunuz?

Bilmiyorsanız, bir kola şişesinin boyunun neredeyse onun kadar olduğunu, gitarı eline aldığında nasıl bir ikili oluşturduklarını, babasının ellerinin arasında ellerinin nasıl göründüğünü görmeniz gerek!
Guinness Rekorlar Kitabı'na ismini yazdıran Khagendra Thapa Magar isimli 17 yaşındaki bu delikanlı, kimsenin sahip olmadığı iki unvana birden sahip. En küçük ve en hafif insan olan Magar, 4 Ekim 1992 tarihnde dünyaya geldi.

Katmandu'nun Banglung bölgesinde ailesiyle birlikte yaşayan bu minik adam, 600 gram olarak dünyaya gelmiş. Babası Rup Bahadur Thapa Magar, oğlunun fiziksel gelişiminin 11 yaşındayken sona erdiğini ve o günden bu yana hiç büyümediğini anlatıyor.

Batı Nepal'de fakir bir ailenin oğlu olan Khagendra Thapa Magar, boyu nedeniyle normal bir okula gidemiyor. Gittiği okulda da öğretmenlerin özel ilgi gösterdiği bir çocuk olmanın hem avantajlarını hem de dezavantajlarını yaşıyor.

Arkadaşlarının alay ettiği bir çocuk olduğunu söyleyen minik, spor programlarını izlemeyi çok seviyor. Kriket oynayanlara hayranlık duyan dünyanın en küçük ve en hafif insanı, hayatının zor olduğunu itiraf etse de, yine de mutlu olmaya çalıştığını ve kendisini böyle de sevdiğini söylüyor.

Magar'ın albümünde pek çok ilginç fotoğraf var. Bir kola şişesiyle neredeyse aynı boyda olan delikanlı, gitarı eline aldığında da yine sevimli bir karenin oluşmasını sağlıyor. Henüz 17 yaşında olduğu için dünyanın en kısa 'adamı' olma namını elinde bulundurmayan, ancak 'en küçük ve en hafif çocuğu veya insanı' olarak Giunness'de yerini alan Magar, nereye gitse ilgi odağı oluyor.

4 güzel yorum:

Moonish (moonsun) on 28 Haziran 2009 15:35 dedi ki...

Gercekten cok ilginc.. Bunun bir hastalik olmasi uzucu ama her durumun avantaja cevrilecek bir yani vardir, eminim o da bunu en kisa zamanda farkedecektir :)

Mavi Bahçe on 28 Haziran 2009 19:44 dedi ki...

MoonSuncum insan böyle hikayeleri okuyunca haline şükrediyor.

Stil Direktoru on 30 Haziran 2009 10:39 dedi ki...

Yazık ya çok üzüldüm ama nasıl da mutlu bakıyor :(

Mavi Bahçe on 30 Haziran 2009 13:47 dedi ki...

Stil direktörü han canım oda belliki kabullenmiş durumunu